Üç “T” bir “Ş”…?


Anahtar Kelimeler:
tanı- teşhis- tedavi - şifaÖzet
Duvara monte edilmiş içinde beyaz bir floresan lamba olan, ön yüzü beyaz buzlu camdan yapılma daracık, küçük bir dolap olurdu dahiliye doktorlarının odasında.
Siyah beyaz röntgen filmlerini o cama tutturur, ışığı yakar bakarlardı dakikalarca.. Eğer bir göğüs filmi ise, ahh ahhh vah vahhh , çok bulutlu , bak nasıl puslu, bak su birikmiş burada falan diye, adeta fala bakar gibi uzun uzun izlenir , yorumlanırdı bu filmler. O kartondan hallice, A3 ten küçük gri/siyah torsinton, organ gölgesi bulunan kağıda bakarak , “kaç yıldır ?” , “günde kaç paket ?” gibi ilginç sorular yönetilirdi filmin pardon o ciğerin sahibi hastaya. Bir kol bacak filmi falansa asılan, çatlak mı kırık mı bulmacası başlardı. “Aaa bak bak parçalı kırık bu, “off çok fena yerden kırılmış”.